9786054878154
380953
Kadın Antroropolojisi
Kadın Antroropolojisi
73.50

Rayna R. Reiter'ın derlediği bu çalışma köklerini kadın hareketinden almakta ve cinsiyetler arasındaki eşitlik ve
eşitsizliği tanımlamak ve açıklamak için antropolojinin imkânlarına başvurmaktadır.
Daha çok “modern” toplumlara odaklanan pek çok disiplinin ilgi duymadığı/görmezden geldiği “öteki” kültürlere ve
kültürlerarası farklılık ve benzerliklere odaklanan antropoloji, aile sistemlerinin köken ve işlevleri, cinsiyet rolleri ve
toplumsal cinsiyetin nasıl şekillendiği konusunda bize ufuk açıcı bilgiler sunar. Ancak antropolojik araştırmaların
temelinde bulunan (kadınların konumu hakkındaki) bazı varsayımlar disiplinle ilgili soru işaretlerinin doğmasına yol
açmaktadır. Kültürü doğrudan biyoloji üstünden okumayı tercih eden antropologlarla birlikte, işbölümünün ilk
sorumlusunun kadının üremedeki rolü olduğunu ve erkek egemenliğinin bu bölünmeden ortaya çıktığını iddia eden
antropologlar da olmuştur. Ancak feministler bunun neden kaynakladığını bilmek istemişlerdir. Ana akım klasik
antropoloji ise, feminist öğrencilerin sordukları asıl sorulara ya kapalı kalmış ya da bunları önemsizleştirme eğiliminde
olmuştur.
Bu derlemede okuyucuya, yukarıdaki soru ve sorunlar bağlamında “cinsiyet farklılıklarının gelişimi”, “antropolojide
erkek önyargısı”, “ailenin kökeni”, “anaerki”, “cinsiyetin ekonomi politiği” ile ilgili tartışmaların yanı sıra, Papua Yeni
Gine'den Dominik Cumhuriyeti'ne, İspanyol köylerinden Kolombiya kırsalına, Nijerya'dan kırsal Çin'e farklı
kültürlerden verilen örneklerle cinsiyet eşitliği ve eşitsizliğinin konumlanışı hakkında kapsamlı alan araştırmalarından
süzülmüş bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca, kendi alanlarında öncü rolleri kabul edilmiş Morgan, Engels, Freud, Levi-
Staruss gibi düşünürlerin konu ile ilgili çalışmaları yeniden ele alınıp feminist bakış açısından ciddi eleştirilere tabi
tutulmuş, yeni yapılacak çalışmalar için araştırmacılara metodolojik ipuçları da verilmiştir.

Rayna R. Reiter'ın derlediği bu çalışma köklerini kadın hareketinden almakta ve cinsiyetler arasındaki eşitlik ve
eşitsizliği tanımlamak ve açıklamak için antropolojinin imkânlarına başvurmaktadır.
Daha çok “modern” toplumlara odaklanan pek çok disiplinin ilgi duymadığı/görmezden geldiği “öteki” kültürlere ve
kültürlerarası farklılık ve benzerliklere odaklanan antropoloji, aile sistemlerinin köken ve işlevleri, cinsiyet rolleri ve
toplumsal cinsiyetin nasıl şekillendiği konusunda bize ufuk açıcı bilgiler sunar. Ancak antropolojik araştırmaların
temelinde bulunan (kadınların konumu hakkındaki) bazı varsayımlar disiplinle ilgili soru işaretlerinin doğmasına yol
açmaktadır. Kültürü doğrudan biyoloji üstünden okumayı tercih eden antropologlarla birlikte, işbölümünün ilk
sorumlusunun kadının üremedeki rolü olduğunu ve erkek egemenliğinin bu bölünmeden ortaya çıktığını iddia eden
antropologlar da olmuştur. Ancak feministler bunun neden kaynakladığını bilmek istemişlerdir. Ana akım klasik
antropoloji ise, feminist öğrencilerin sordukları asıl sorulara ya kapalı kalmış ya da bunları önemsizleştirme eğiliminde
olmuştur.
Bu derlemede okuyucuya, yukarıdaki soru ve sorunlar bağlamında “cinsiyet farklılıklarının gelişimi”, “antropolojide
erkek önyargısı”, “ailenin kökeni”, “anaerki”, “cinsiyetin ekonomi politiği” ile ilgili tartışmaların yanı sıra, Papua Yeni
Gine'den Dominik Cumhuriyeti'ne, İspanyol köylerinden Kolombiya kırsalına, Nijerya'dan kırsal Çin'e farklı
kültürlerden verilen örneklerle cinsiyet eşitliği ve eşitsizliğinin konumlanışı hakkında kapsamlı alan araştırmalarından
süzülmüş bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca, kendi alanlarında öncü rolleri kabul edilmiş Morgan, Engels, Freud, Levi-
Staruss gibi düşünürlerin konu ile ilgili çalışmaları yeniden ele alınıp feminist bakış açısından ciddi eleştirilere tabi
tutulmuş, yeni yapılacak çalışmalar için araştırmacılara metodolojik ipuçları da verilmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat